İsteyen eşleriyle bu eğitime katılabilmektedir.
Gebeliğinizin 20. Haftasından itibaren eğitimlerimize katılabilirsiniz.
Hastanemiz bünyesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğinde bulunan, Gebe Bilgilendirme Polikliniği ‘ne başvurarak eğitim almak istediğini beyan eden gebelerimize gebelik haftasına uygun tarihe randevu verilir. Eğitimden 1 gün önce eğitime katılım için telefonla aranarak aynı zamana mesaj gönderilerek hatırlatma yapılmaktadır.
Hayır. Eğitimlere katılmak için hastanemizin takipli gebesi olmak zorunda değilsiniz. Biz sizi aramızda görmekten mutluluk duyarız.
Gebe eğitimlerimiz ücretsizdir.
Gebelik sırasında, doğumda veya lohusalık döneminde anne veya bebek açısından normalden fazla risk taşıyan gebeliklere denir. Bu gebelerin yakın takip edilmesi çok önemlidir. Anne açısından riskli durumlar; annenin geçirdiği veya mevcut olan tüm hastalıklarını, ameliyatlarını ve enfeksiyonları kapsar. Bebek açısından riskli durumlar ise; genetik hastalıklar, yapısal anomaliler, gelişim geriliği, aminotik sıvıda artma veya azalmalar ve çoğul gebelikleri kapsar. Plasentaya ait riskler ise; bebeği besleyen bu dokunun rahmin alt kısmına aşağıya yerleşerek doğum kanalını kapaması, plasentanın doğumdan önce erken ayrılması, yeterli kanı bebeğe taşıyamaması, plasentasnın rahim duvarındaki yapışma anormallikleri gibi durumları kapsar.
Gebelik esnasında sigara kullanımı, hem anne hem de bebeğin sağlığı açısından son derece zararlıdır. Sigara 4000 tane kimyasal madde içermektedir. Sigara annenin başta solunum sistemi olmak üzere kalp, damarlar ve vücudun diğer tüm organlarına zarar vermektedir.
Sigarada bulunan zararlı maddeler anne ve baba adaylarının doğurganlıkları/üretkenlikleri üzerine etki ederek, onların sağlıklı bir eş ve anne-baba adayı olmasını önlemektedir. Sigaranın daha gebelik oluşmadan verdiği zararlar; • Hormonları etkileyerek, üreme potansiyelini/doğurganlığı azaltmaktadır. • Erkeklerde sperm sayısını, spermlerin hareket etme yeteneğini ve hızını azaltmakta, şeklini değiştirmektedir. • Kan damarlarını etkilediği ve kanlanmayı azalttığı için erkeklerde ereksiyon problemlerine neden olmaktadır. • Sigara ovum ve spermlerin hareket etme hızını azaltarak düşük ve dış gebelik riskini artırmaktadır.
• Düşük riskini artırır. • Erken doğum eylemine neden olabilir. • Bebeğin anne karnında ölmesine neden olabilir. • Bebeklerin yarık dudak ve yarık damaklı doğmasına neden olabilir. • Bebeğin doğum ağırlığının düşük olmasına neden olabilir. • Bebeğin akciğerlerinin yeterince gelişmemesine neden olabilir. • Bebeğin anne karnında yeterince gelişememesine (intrauterin gelişme geriliğine) neden olabilmektedir.
• Sigarada bulunan kimyasal maddeler anne sütü ile bebeğe geçmeye devam eder. • Sigara, anne sütünde bulunan vitamin C miktarını azaltır. • Sigara, süt üretimini azaltarak bebeğin yeterli miktarda beslenmesini engeller. • Sigara kullanan annelerde iştahsızlık olduğu için annenin yeterince beslenememesinden dolayı bebeğin de yeterince beslenememesine neden olur. • Sigara içen annelerin sütünün besleyici özelliği azalır.
Pasif sigara dumanına maruz kalan anne adaylarının karşılaşacağı riskler: • Bebeğini kaybedebilir, • Düşük doğum ağırlıklı bebek doğurabilir, • Doğumsal anomalisi olan bebek doğabilir, • Bebekler doğduktan sonra ilk 6 ay içinde aniden ölebilir, • Bebekler doğduktan sonra daha sık hastalanır, • Bebeklerin akciğer fonksiyonları daha az gelişir, • Bebeklerde pnömoni, astım gibi sağlık sorunları daha fazla görülebilir , • Gebelik esnasında anne aracılığıyla çevresel sigara dumanına maruz kalan bebeklerde daha sonradan öğrenme güçlükleri ortaya çıkabilmektedir.
• Gelecekte kanser olma, kalp krizi geçirme ve akciğer sorunları yaşama riski azalır, • Hastalıklara karşı direnç artar, • Daha uzun süre yaşama şansınız artar, • Gereksiz yere para harcamanız azalır, • Dişlerde sararma, ağız kokusu gibi estetik olmayan görüntü ve kokular azalır, • Gelecekte bebeğiniz için daha iyi bir örnek olabilme olasılığınız artar.
• Bebeğinizin zamanından önce doğmasını engelleyebilirsiniz, • Bebeğinizin düşük kilolu doğmasını engelleyebilirsiniz, • Bebeğinizin akciğerlerinin daha iyi gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz, • Yediğiniz gıdalar ve oksijenin bebeğinize daha kolay ulaşmasına katkıda bulunabilirsiniz, • Bebeğinizin herhangi bir sağlık sorunu ile doğma riski azaltabilirsiniz, • Doğum yaptıktan sonra evinize bebeğinizle birlikte dönme şansınızı artırabilirsiniz, • Gelecekte, bebeğinizin sigara bağımlısı olma riskini azaltabilirsiniz.
Gebelikte kadının vücudunda, yeni bir canlının (bebeğin) oluşması ve büyümesi ile bazı değişiklikler izlenir. Oluşan bu değişikliklerle birlikte gebe kadın, hem kendisinin hem de bebeğin gereksinmelerini karşılayabilmek için bu dönemde beslenmesine daha fazla dikkat etmek zorundadır. Bu nedenle gebe kadın gebeliği süresince; 1. Kendi fizyolojik gereksinmelerini (enerji ve besin öğelerini) karşılamak, 2. Vücudundaki depolarını (besin öğeleri yedeğini) dengede tutmak, 3. Anne karnındaki bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişmesini sağlamak, 4. Emzirmeye hazırlık için salgılanacak sütün enerji ve besin öğelerini karşılamak için YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEK ZORUNDADIR......
Gebelikte tatanoz aşısıyla aşılanmak bebekte ölümcül olan yeni doğan tetanozuna karşı korunmak için önemlidir. Bu nedenle çocukluk çağında aşılanmamış, aşılanma durumu bilinmeyen, eksik aşılanmış veya tam aşılanmış ancak son 10 yıl içerisinde pekiştirme dozu almamış olan tüm gebelere Td aşısı önerilir. Hiç aşılanmamış gebelerin 4 hafta arayla en az iki doz Td aşısı almaları sağlanmalıdır. İkinci doz doğumdan en az iki hafta önce tamamlanmalıdır. Ayrıca virüslerin neden olduğu zatürreden kaynaklanan anne ölümlerinin önlenmesi amacıyla tüm gebelere gebelik aşısı uygulamasının gereklidir. Gebeler için grip aşıları reçete edildiği takdirde ücretsiz olarak karşılanır. Grip aşısı gebeliğin her döneminde uygulanabilir. Grip aşısı gebelere tek doz olarak uygulanmalı ve her gebelikte tekrarlanmalıdır. Genel ilke olarak gebelikte canlı asılar yapılmamalıdır, ancak risk-yarar durumu (Kuduz asısı gibi) göz önüne alınarak duruma göre karar verilmelidir.
• Dolaşım ve sindirim işlevlerini düzenler, • Annenin kilo kontrolünü sağlar, • Dayanıklılık ve kuvvetin artırılmasına yardımcı olur, • Doğum için gereken kas aktivitesini destekler, • Egzersiz, sosyal etkileşimin sağlanması, sosyal ve psikolojik açıdan iyilik hissinin artırılmasına katkıda bulunur, • Doğum sırasındaki olası sorunların azaltılmasını sağlar, • Doğumu kısaltmaya yönelik potansiyelin geliştirilmesine yardımcı olur, • Gebelik diyabeti (şeker) olasılığının önlenmesinde önemlidir, • Doğum sonrası iyileşmeyi hızlandırır.
Aşağıdaki sorunlarla karşılaşan tüm kadınlar egzersize derhal son verip doktorlarına başvurmalıdırlar: • Abdominal (karın) ve pubik (kasık) ağrı, sırt ağrısı • Vajinal kanama • Nefes darlığı, baş dönmesi, baygınlık, çarpıntı veya taşikardi (kalp hızının aşırı yükselmesi) • Yürüme güçlüğü
• Kalp- damar, solunum, böbrek ve tiroid hastalıkları • Şeker hastalığı (kontrol edilemeyen tip1 diyabet) • Düşük, prematüre doğum (erken doğum), fetal büyüme geriliği (anne karnındaki bebekte büyüme geriliği) ve servikal yetmezlik (rahim ağzı yetmezliği) öyküsü • Hipertansiyon (yüksek tansiyon), vajinal kanama, fetal (bebek) hareketlerin azalması, anemi (kansızlık), makatla geliş, plasenta previa (bebeğin eşinin aşağıda olması) (American College of Obstetricians and Gynaecologists (ACOG) 2002). ÖNEMLİDİR!! Düzenli egzersiz yapanlar ile yapmayan kişilere verilecek egzersiz önerileri farklıdır.